Zina nedeniyle boşanma davası
Zina TDK’da “Aralarında evlilik bağı olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişki.” olarak tanımlanmıştır. Zina nedeniyle boşanma davasının temel bilgilerine bakmak gerekirse ilk önce :
Zina Sebebiyle Boşanma, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 161. Hükmünde düzenlenen özel boşanma sebeplerindendir. Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin diğer eşi aldatması sebebiyle açılan bir dava türüdür.
Zina, evli bir kişinin eşi dışında bir kimseyle cinsel ilişkiye girmesidir. Eşlerin başkasıyla aşıkane hareketler sergilemesi, öpüşmesi, sarılması veya dokunması gerek kanunumuzda gerekse Yargıtay içtihatlarında zina olarak kabul edilmemektedir. Özel bir boşanma nedeni olarak kabul edilen zina, ispatlandığı takdirde dava başkaca kusur aranmaksızın (af vb. durumlar haricinde) kabul edilmektedir.
Zina Nedeniyle Boşanma Davası Ne Zaman Açılır?
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 161. Maddesinde de belirtildiği üzere; Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Yani zina eylemini öğrenen diğer eşin öğrenme tarihinden itibaren 6 aylık süre içerisinde zina nedeniyle boşanma davasını ikame etmesi gerekmektedir. Boşanma sebebi olan zina eylemi daha geç öğrenilse dahi, zina eylemi üzerinden 5 yıl geçtikten sonra bu eyleme dayalı olarak zina nedeniyle boşanma davası açılamayacaktır.
Örnek vermek gerekirse, eşinizin sizi 01.01.2016 tarihinde aldattığını öğrendiniz. Öğrenme tarihiniz ise 01.06.2018 diyelim. İşte öğrenme tarihiniz olan 01.06.2018 tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü sürede zina nedeniyle boşanma davası açmazsanız, bir 01.01.2016 tarihinde gerçekleşen zina eylemini eşinize kusur olarak atfedemezsiniz.
Peki eşinizin sizi 01.01.2016 tarihinde aldattığını 2021 yılının Haziran ayında öğrendiniz diyelim. Bu halde bahsi geçen eyleme ilişkin eşinize karşı zina nedeniyle boşanma davası açamazsınız. Çünkü 01.01.2016 tarihinde gerçekleşen zina eylemine karşı dava açma hakkınız 01.01.2021 tarihinde dolmaktadır.
Zina Sayılan Davranışlar Nelerdir?
Zina eyleminin objektif unsuru, evli olan bir kadının kocasından başka bir erkekle ya da evli bir erkeğin karısından başka bir kadınla cinsel ilişkide bulunmasıdır. Ancak cinsel ilişki eylemi, kişilerin mahrem ve özel alanlarında gerçekleştiği için, bu eylemin ispatı oldukça zordur. Bu bağlamda yargısal içtihatlarda, bu eylemin kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olması gerektiği vurgulanmaktadır.
Peki bu karineler, zina sayılan davranışlar nelerdir ?
Öncelikle kadın-erkek, kadın-kadın, erkek-erkek arasında her şekilde kurulan cinsel ilişki zina sayılmaktadır. Doktrinde bu husus tartışmalı olsa da kanaatimizce cinsel organların işin içinde olduğu her türlü ilişki zina sayılmalıdır. EGGER zina için cinsi münasebetin tam olarak icrası, tenasül uzuvlarının birleşmesi gerektiği düşüncesindedir.
Eksik kalkışma zina sayılmaktadır. Öğretide zina için tam ve normal bir cinsel ilişki şarttır. Oysa Yargıtay zina için gerekli ortama girilmiş ancak elde olmayan sebeplerden dolayı eylem teşebbüs derecesinde kalmışsa bile bu hareketi zina sebebiyle boşanma için yeterli saymaktadır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 23.09.1993 7903-7941)
Zinanın boşanma sebebi olarak sayılması için kadın veya kocanın iradi olarak bir kez cinsel ilişkide bulunması yeterlidir. Birden fazla cinsel ilişki şart değildir.
Otelde aynı odada gecelemek zina için yeterlidir. Eşlerden birinin karşı cinsten yakın akrabası olmayan bir kişiyle zorunluluk bulunmadan otelde aynı odada gecelemeleri zina sayılan davranışlardan kabul edilmektedir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 19.01.2012 2010/22120 Esas, 2012/670 Karar)
Yalnız olarak aynı evde gecelemek zina için yeterlidir. Eşlerden birinin karşı cinsten yakın akrabası olmayan bir kişiyle zorunluluk bulunmadan yalnız olarak aynı evde gecelemeleri zina sayılan davranışlardan sayılmaktadır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 21.04.2015 2015/7518 Esas, 2015/8189 Karar)
Zina sayılan davranışlara ilişkin örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ancak her olay ve eylem kendi dinamikleri ile değerlendirilmelidir.
Zina sayılmayan davranışlar nelerdir?
Hayvanla cinsel ilişkiye girmek zina sayılmamaktadır. Hayvanlarla cinsel temas diğer yasal koşulları varsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma ya da haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davasının konusunu oluşturabilir.
Yapay döllenme zina sayılmamaktadır. Kocasından başka bir erkekle fiziksel bir temas olmadan erkeğin spermi ile kadının yumurtası bir yöntem ile birleştirildiğinden, zinanın varlığı için gerekli evrensel ilkeler ve yasal unsurlar bulunmadığından bu olay zina davasına konu olamaz.
Aşıkane hareketler zina sayılmamaktadır. İçerisinde cinsel bir organ olmayan ve salt olarak sevgi, muhabbet ifade eden öpme, okşama, kucaklaşma, öpüşme gibi aşıkane hareketler sadakatsizlik oluştursa dahi zina olarak kabul edilemez.
Aynı cinsle cinsel ilişki zina kabul edilmelidir. Ülkemizde eşcinsel birlikteliklerin evlilikle sonuçlanmasını sağlayan yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Yargıtay önceden verdiği kararlarında, eşcinsel birliktelikleri zina olarak kabul etmemekteyken, son yıllarda bu görüşünü kanaatimizce de haklı olarak değiştirmiş ve aynı cins ile gerçekleştirilen eylemleri de zina olarak kabul etmiştir. Bu hususa örnek olarak İzmir 16. Aile Mahkemesi’nin 2014/495 Esas, 2015/844 Karar ve 17.12.2015 tarihli kararını vermek mümkündür. Yerel mahkeme işbu kararında erkek erkeğe cinsel ilişkiyi zina kabul etmiş, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ise kararı usul ve yasaya uygun bularak 17.01.2017 tarihinde onamıştır.
Zinada İspat Araçları
Zina eylemi, hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delille ispatlanabilmektedir. Zina nedeniyle boşanma davasında ispat yükü iddia eden davacı taraftadır.
Zinada ispat araçları şu şekilde sıralanabilir;
- Kocası yurtdışında olan kadının gebe kalması,
- Kocası kısır olan kadının gebe kalması,
- Kadın veya kocasının cinsel yolla bulaşabilen zührevi hastalığa yakalanması,
- Zina eylemini kanıtlayıcı nitelikte olan fotoğraflar,
- Başka bir kadınla ya da adamla düğün yapmak,
- Bilgisayar kayıtları, mesajlaşma kayıtları, ses kayıtları, vb iletişime dair kanıtlar,
- Tanık anlatımları,
- Kesinleşmiş hükümlülük kararları,
- Soruşturma ve kovuşturma evrakları,
- Otel kayıtları,
- Gebelik testi,
- Resmi evraklar, ( Örn; kocanın başka bir kadınla aynı evde yaşadığını gösterir tebliğ mazbatası, haciz evrakı, adres kayıt sisteminden alınmış bir evrak vb.)
Zinada dava hakkının ortadan kalması (Zamanaşımı, Af)
Zina nedeniyle boşanma davası, boşanma sebebinin öğrenilmesinden başlayarak 6 ay, her halde 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğramaktadır. Bu süreler hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınmalıdır.
Zina mutlak bir boşanma nedeni olmakla beraber af halinde dava hakkı düşer. Affın iki unsuru vardır. Bunlar ruhen çektiğim acıyı yendim ve bu evlilik birliğini devam ettiriyorum iradesidir.
Af şekle bağlı değildir. Zina nedeniyle boşanma davasında af, yazılı olarak örneğin mesaj yoluyla yapılabilir. Yine af sözlü olarak da yapılabilir. Af iradesinin bizzat eşe açıklanması zorunlu değildir. Üçüncü kişilere yapılan af açıklaması da aynı sonucu doğurmaktadır.
Zina yapan eşe karşı af örtülü olarak da yapılabilir. Örneğin zina yapan eş ile tatile çıkmak örtülü af olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte af açık bir şekilde de pek tabi ki yapılabilmektedir.
Af ile birlikte affeden tarafın dava hakkı düşmüş sayılır. Af yoksa zina sebebiyle boşanmaya karar verilebilir.
Af kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan yasal temsilci ile af mümkün değildir. Ayrıca af olgusunun kabul edilebilmesi için ayırt etme gücüne sahip olunması şarttır.
İradeyi sakatlayan durumların varlığı halinde af geçersizdir.
Eşin zina yapmadan affedilmesi mümkün değildir. Başka bir deyişle zinayı peşinen kabullenmek, zinaya muvafakat etmek ahlaka aykırı olduğundan bunun rıza ya da af olarak kabul edilebilmesi mümkün değildir.
Yine ceza davasındaki şikayetinden vazgeçmek af olarak kabul edilmemektedir. Ceza davasındaki şikayetinden vazgeçmek boşanma davasından vazgeçmek anlamı taşımamaktadır.