SPOR MÜSABAKALARINDA SPORCULARA, MÜSABAKA HAKEMLERİNE KARŞI İŞLENEN KASTEN YARALAMA SUÇUNUN CEZASI NEDİR? HAKEME ŞİDDETİN CEZASI NEDİR?
KASTEN YARALAMA SUÇU VE CEZASI
Kasten yaralama eylemini, failin, sonucunu bilerek ve isteyerek mağdurun vücuduna acı vermesi veya mağdurun sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına sebebiyet vermesi şeklinde tanımlayabilmekteyiz. Kasten yaralama suçu, TCK m. 86’da ‘vücut dokunulmazlığına karşı suçlar’ başlığı altında düzenlenmiştir. Buna göre;
“Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
Kasten yaralama suçunun;
Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı,
Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
Silahla,
Canavarca hisle,
İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.”
HAKEME KARŞI ŞİDDETİN CEZASI NEDİR?
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun 31/03/2011 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun amacı müsabaka öncesinde, müsabaka esnasında veya müsabaka sonrasında spor alanları ve çevresinde, taraftarların gruplar halinde bulundukları yerlerde veya müsabakaların gidiş ve geliş güzergahlarında şiddet ve düzensizliğin önlenmesini amaçlamaktadır.
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun 17. Maddesinde Türk Ceza Kanununun 86. Maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçuna ilişkin olarak spor alanlarında kasten yaralama suçunun işlenmesi halinde şikayet şartı aranmaksızın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri uyarınca verilecek cezasının yarı oranında artırılacağı belirtilmiştir.
Son günlerde kamuoyunda geniş yankı uyandıran, yerli ve yabancı basının manşetlerinde yer verdiği ve Türk Futbol Tarihine kara bir leke olarak geçen hakeme karşı şiddet olaylarında böylesi bir şiddete uygulanacak cezai yaptırımın ne olduğu konusu merak uyandırmaktadır.
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un “Hakemler, gözlemciler, saha komiserleri ve temsilciler” başlıklı 20 maddesinde “Spor müsabakalarında görev yapan hakem, gözlemci , saha komiseri ve temsilciler bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılır.” hükmüne yer verilmiş olup, hakemler kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılmıştır.
Bu bağlamda müsabaka hakemlerine karşı gerçekleştirilen kasten yaralama eylemleri, eylem başkaca nitelik bir hale vücut vermiyorsa TCK’nun 86/3-c maddesi kapsamında değerlendirilmelidir. Yani kasten yaralama eylemi neticesinde verilecek cezasının yarı oranında artırılması gerekmektedir.
Toplumda infiale neden olabilecek böylesi olaylarda cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi de büyük önem arz etmektedir. TCK’nun “Cezanın Belirlenmesi ve Bireyselleştirilmesi” başlıklı 61. Maddesinde; “
Hakim, somut olayda;
- a) Suçun işleniş biçimini,
- b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,
- c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,
- d) Suçun konusunun önem ve değerini,
- e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,
- f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,
- g) Failin güttüğü amaç ve saiki,
Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. ” hükmüne yer verilmiştir. Hükme göre hakim TCK’nun 61. Maddesindeki unsurları değerlendirerek cezanın alt ve üst sınırı arasında bir cezayı tayin etmektedir.
HAKEME KARŞI GERÇEKLEŞTİRİLEN KASTEN YARALAMA EYLEMİNDE TUTUKLAMA KARARI VERİLEBİLİR Mİ?
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun “Tutuklama Nedenleri” Başlıklı 100. Maddesinde; “Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.” denilmiş, aynı maddenin 3. Fıkrasında “Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir” denildikten sonra Kasten Yaralama suçunun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde tutuklama nedenlerinin varlığı kabul edilmiştir.
Aynı maddenin 4. Fıkrasında “tutuklama yasağına” değinilmiş olup buna göre; “Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Bahsi geçen kanun hükümleri incelendiğinde de görülmektedir ki hakeme karşı gerçekleştirilen kasten yaralama eylemi neticesinde tutuklama kararı verilmesi önünde hukuken herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Bu makale bilgilendirme amacıyla kaleme alınmış olup, öznel bir görüşe dayanmaktadır. Makaledeki görüşlerin kişiden kişiye değişeceği göz ardı edilmemelidir.