Hiçbir evlilik, ömür boyu sürmez. Boşanma davası, evlilik birliği kurulduktan sonra, çeşitli sebeplerle eşlerden birinin veya her ikisinin yetkili ve görevli mahkemede ikame edeceği, tecrübeli boşanma avukatı tarafından takip edilmesi gereken, uzun bir süreç boyunca devam eden dava türlerindendir. En iyi boşanma avukatı olarak hizmet vermeye gayret gösteren avukatlık büromuzda, deneyimli boşanma avukatı Avukat Hüseyin Emre DERELİ tarafından hazırlanan boşanma davası konulu yazımızı okuyabilir, aklınızdaki soru işaretlerini gidermek ve randevu almak için bizimle 0312 260 06 06 numaralı hat üzerinden iletişim kurabilirsiniz.
Bugün sizlere boşanma davası ile ilgili bilinmeyenleri anlatacağız.
- Boşanma Davası nedir?
- Boşanma davası nasıl açılır?
- Boşanma davası nerede açılır ?
- Boşanma davası ne kadar sürer ?
- Boşanma için gerekli belge ve dokümanlar nelerdir ?
- Boşanma davasını kendim açabilir miyim ?
- Boşanma davası için avukat tutmak zorunlu mu ?
- Boşanma davasında karı-kocadan biri boşanmak istemezse ne olur?
- Boşanma davasında tazminat türleri nelerdir ?
- Boşanma davasının sonunda ne kadar tazminat alabilirim ?
- Boşanma davasında nafaka türleri nelerdir ?
- Düğünde takılan altınları boşanma davasıyla birlikte istenebilir mi?
- Boşanma davasında velayet ne zaman verilir?
- Boşanma davasında 6284 tedbirleri ve uzaklaştırma kararı
- Boşanma davasında konut tahsisi talebi
- Boşanma davası devam ederken başkasıyla ilişki yaşanabilir mi?
- Boşanma davası ile birlikte mal paylaşım davası açılabilir mi?
- Boşanma davamda hangi deliller kullanılabilir?
- Boşandıktan sonra hemen evlenmek mümkün müdür?
- Kadınlar için iddet müddeti (bekleme süresi) nedir?
- İddet müddeti (kadınlar için bekleme süresi )nasıl kaldırılır?
- Boşanma davasında avukatlık ücreti 2023
- Boşanma davası mahkeme masrafı 2023
Boşanma Davası Nedir?
Boşanma Davası, boşanmak isteyen karı veya kocanın, çocukların velayet durumu, nafaka, tazminat ve benzeri konularda tamamen anlaşmaya varamadıkları yahut eşlerden birinin boşanmak istemediği durumlarda ortaya çıkan bir dava türüdür.
Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Çekişmeli boşanma davası eşlerden birinin Aile Mahkemesi’ne, Aile Mahkemesi bulunmadığı yerlerde aile mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi’ne bir dilekçe ile başvurarak açılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILIR KONULU YAZIMIZI İNCELEYEBİLİRSİNİZ.
Boşanma Davası Nerede Açılır ?
Boşanma davaları ister anlaşmalı boşanma davası ister çekişmeli boşanma davası olsun Aile Mahkemesinde açılmak zorundadır. Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri veya dava açılmadan önce son defa altı aydan beri birlikte ikamet ettikleri yer mahkemesidir.
Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Boşanma davası, tarafların boşanma avukatı olan vekillerinin bulup bulunmaması, tarafların dilekçelerin teatisi aşamasında ek süre talebinde bulunup bulunmaması, tanıkların beyanlarının alınabilme hızı, mahkemenin bir duruşmada dinlediği tanık sayısı, müzekkerelere verilen cevapların cevap süreleri gibi birçok etmen sebebiyle uzun sürebilmektedir. Ortalama olarak bir boşanma davası yerel mahkeme aşamasında 6 ay ile 2 yıl arasında sürmektedir. Bu süreye İstinaf incelemesi ve Yargıtay incelemesi dahil edildiğinde süreç 3-4 yılı bulmaktadır.
Boşanma İçin Gerekli Belge Ve Dokümanlar Nelerdir ?
Boşanma davasında bir vekil ile kendinizi temsil ettirmek, davanızın bir boşanma avukatı tarafından takip edilmesini istemekteyseniz öncelikle fotoğraflı bir vekaletname ile boşanma avukatınızı yetkilendirmeniz gerekmektedir.
Bunun dışında, boşanmak istediğiniz eşinizin evlilik birliği içerisinde boşanmaya neden olan kusurlu davranışlarını ispat etmeye yarar delillerinize boşanma davasında ihtiyaç duyulmaktadır. Bu deliller; Whatsapp ve SMS mesajlaşma kayıtları, fotoğraf ve video görüntüleri, e-mailler, tarafların mahkeme içi ve dışı ikrarları, banka kayıtları, otel konaklama kayıtları gibi bir çok şekilde çeşitlendirilebilecek belge ve dokümanlardan oluşur.
Boşanma Davasını Kendim Açabilir Miyim ?
Her türlü davada olduğu gibi çekişmeli boşanma davanızı da kendiniz açabilirsiniz. Ancak çekişmeli boşanma davaları büyük bir özveri isteyen, detayların oldukça önemli olduğu bir dava türüdür. Verilmesi lazım gelen talep ve beyan dilekçelerinin sayısı ve dosyanın takibinin bir vatandaş tarafından yapılmasının oldukça zor olması nedenlerinden ötürü çekişmeli boşanma davanızı tecrübeli bir boşanma avukatı ile takip etmenizi tavsiye ediyoruz. Zira belli bir usule göre yürütülen bu tür davalarda, tabiri caizse kılıçların çekildiği bir ortamda, en ufak bir hata telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına sebebiyet verebilecektir.
Boşanma Davası İçin Avukat Tutmak Zorunlu Mu ?
Boşanma davası için avukat tutmak zorunda değilsiniz. Ancak davanın takibinin zorluğu, bağlayıcı usul hükümleri ve benzeri sebeplerden ötürü çekişmeli boşanma davanızı bir boşanma avukatı ile takip etmenizi tavsiye ediyoruz. Tecrübeli boşanma avukatı arayışındaysanız bizimle iletişim kanalları üzerinden irtibat kurabilirsiniz.
Boşanma Davasında Karı-Kocadan Biri Boşanmak İstemezse Ne Olur?
Boşanma davasında eşlerden birinin boşanmak istememesinin hiçbir önemi yoktur. Eşiniz boşanmayı istemese dahi mahkeme kusur durumuna göre boşanma hükmedebilmektedir.
Boşanma Davasında Tazminat Türleri Nelerdir?
Boşanma davasında tazminat türleri; maddi tazminat ve manevi tazminattır.
Boşanma Davasının Sonunda Ne Kadar Tazminat Alabilirim ?
Mevcut ya da beklenen menfaatleri boşanmanın gerçekleşmesiyle zedelenen kusursuz olan veya daha az kusurlu olan eş, kusurlu olan karı veya kocadan maddî tazminat isteyebilir. Bahsi geçen tazminatın miktarı tarafların sosyo ekonomik durumları, gelirleri, evlilik süreleri, yoksun kalınacak parasal imkanlar, yeniden evlenme ihtimali ve benzeri ölçütler ile belirlenmektedir. Ülkemizde zenginleştirici tazminatın yasak olması sebebiyle maalesef tarafların beklentilerinin karşılandığı maddi veya manevi tazminata mahkemelerce hükmedilememektedir.
Boşanma Davasında Nafaka Türleri Nelerdir?
Boşanma davasında hükmedilen nafaka türleri, tedbir nafakası (mahkeme süresince), iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasıdır. Bunun dışında bir de yardım nafakası vardır. Ancak yardım nafakası eşlerin birbirlerinden talep ettiği bir nafaka türü değildir. Boşanma davasında hükmedilen nafaka türlerine ilişkin ayrıntılı bilgilere web sitemizde bulunan “NAFAKA NEDİR” konulu yazımızı inceleyerek ulaşabilirsiniz.
Düğünde Takılan Altınları Boşanma Davasıyla Birlikte İstenebilir Mi?
Ziynet eşyalarının talep edilmesi, boşanma davası ile birlikte olabileceği gibi ayrıca açılacak olan bir dava ile de talep edilebilmektedir. Ziynet eşyası talepleri boşanmanın fer’i niteliğinde bir alacak değildir.
Ziynet eşyalarına ilişkin açılacak olan davalarda talep genellikle terditli olarak yapılmaktadır. Bu şekilde ikame edilen bir davada, davacı yan ziynet eşyalarının öncelikle aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmektedir.
Yargıtay yerleşik hale gelen içtihatlarında ziynet eşyalarının, normal ve makul koşullarda ve hayatın olağan akışı içerisinde kadın üzerinde bulunan, kolaylıkla saklanabilen ve yine kolaylıkla götürülebilir nitelikte eşyalar olduğunu kabul etmektedir. Bu sebeple ziynetlerinin iadesini isteyen kadının, ziynetlerinin kocasında kaldığını veya ziynetlerin götürülmesine engel olunduğunu ispat etmesi zaruridir.
Koca tarafından ziynet eşyasının varlığının kabul edilmesi ile birlikte bu ziynet eşyalarının bozdurularak çeşitli sebeplerle harcandığı yahut başka bir sebeple elden çıkarıldığının iddia edilmesi halinde ise ispat yükü yer değiştirmektedir. Ziynetlerin elinden zorla alındığını iddia eden kadın bu iddiasını ispatlamakla mükelleftir.
Ziynet alacakları davaları Aile Mahkemelerinin görev alanına girmektedir. Aile Mahkemelerinin kurulmadığı yerlerde ise ziynet alacağı davasına bakma görevi Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. Yetkili mahkemeyse Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre genel yetkili mahkemelerdir. Bu tür davalarda yetki kamu düzeninden olmayı, eğer ki yetki itirazında bulunulacaksa yetki itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekmektedir.
Boşanma Davasında Velayet Ne Zaman Verilir?
Boşanma davası devam ederken hâkim çocukların velayetini tedbiren taraflardan birine verir. Tedbiren velayet kararı bazen dava açılır açılmaz tensiple bazen de davanın devam eden safhalarında verebilmektedir.
0 ile 3 yaş arasındaki çocukların annenin bakım ve de şefkatine muhtaç oldukları kabul edilmektedir. Bu sebeple 3 yaşına kadarki bebek ve çocukların velayeti hususunda karar verilirken annenin yaptığı işin, oturduğu evin, kazancının ve yaşam tarzının hiçbir önemi bulunmamaktadır. Yargıtayın yerleşik içtihatlarında istikrarlı bir şekilde verilen kararlarda bu yaş aralığındaki bebek ve çocukların velayeti kesin olarak anneye verilmektedir.
3 ve 7 yaş aralığındaki çocukların annelerinin bakım ve şefkatine daha az muhtaç olduğu bilinmektedir. Ancak bu yaş aralığında bulunan bir çocuğun da annesinden alınarak babasına velayetinin verilmesi istisna bir durum teşkil etmektedir. Örneğin; annenin çocuğun bedensel veya psikolojik sağlığına zarar vermesi, çocuğuna bakmaktan aciz bir durumda olması, annenin sağlık problemleri olması vb. gibi sebepler durumunda çocuğun velayetinin annesinden alınarak babasına verilme ihtimali vardır.
6 ile 12 yaş aralığında bulunan ve artık okul çağında olan çocukların ise velayetinin annede mi, babada mı olacağının belirlenmesinde yaş yine önemli olsa da böylesi durumlarda tarafların çocuklarına sunacakları maddi imkanlar da ön plana çıkmaktadır. Böylesi durumlarda hâkimin velayete ilişkin yapacağı değerlendirmesinde dikkate alacağı en önemli hususlardan birisi de hangi eşin çocuğa daha iyi bir eğitim, sosyal ortam ve gelecek sağlayabileceği olacaktır. Aynı zamanda hâkim tarafından uzman bir pedagog aracılığıyla çocuğun da dinlenilmesi ve bu şekilde çocuğun fikrinin de alınması sağlanmış olacaktır.
12 yaş ve üzeri çocukların belli bir olgunluğa eriştiği ve kendilerini istedikleri şekilde ifade edebilecekleri hem mahkemelerce hem de Yargıtayca kabul edilmektedir. Bu sebeple hakimler çocukları bizzat dinleyerek yanında kalmak istedikleri ebeveyne velayet hakkını vermektedir.
Boşanma Davasında 6284 Tedbirleri Ve Uzaklaştırma Kararı
6284 Sayılı Kanun, mahiyeti bakımından aile birliğini korunmasını ve kadınlara karşı her türlü şiddetin önlenmesini amaçlamaktadır. Kanunun adındaki kadına karşı şiddetin önlenmesi ifadesi, sizleri yanıltmamalıdır. Buradaki koruyucu, önleyici tedbirler; kişilerin yaşı, cinsiyeti, cinsel yönelim fark etmeksizin herkes için alınabilmektedir. Ortak konuttan ya da ortak konut dışına ikamet edilen başkaca konuttan, iş yerinden veya aile evinden uzaklaştırma da bu kanunda sayılan önleyici koruma tedbirlerinden birisidir. Gerek psikolojik olarak gerekse fiziki şiddete uğramış veya uğrama tehlikesi bulunan mağdurlar, bu önleyici koruma tedbirinden yararlanabilmektedir.
6284 sayılı yasa kapsamında tedbir kararı, diğer adıyla uzaklaştırma kararı boşanma davasıyla birlikte davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilmektedir.
Hakkında tedbir kararı verilen kişi, müşterek konuta veya mağdur kişinin yaşadığı konutuna yaklaşamayacaktır. Uzaklaştırma kararı sadece evden uzak durmayı ifade etmez. Hakkında uzaklaştırma kararı verilen kişinin başka birtakım yükümlülükleride bulunmaktadır. Bu yükümlülüklere örnek olarak; ortak konuta, öğrenim görülen okula, çalışılan işyerine, şiddet gören kişiye veya yakınlarına (anne, baba, kardeş vb.) yaklaşmama, iletişim araçlarıyla (arayarak, mesaj göndererek, mektup göndererek vb.) rahatsız etmeme, iletişim kurmama vb. gibi sorumlulukları gösterebiliriz.
Bununla birlikte, ortak konuttan uzaklaştırma kararının, mahkeme tarafından alınan koruma tedbirlerinden sadece biri olduğunu belirtmek gerekmektedir. Talep edilmesi halinde mahkemenin hükmedebileceği bir hayli önleyici tedbir seçeneği bulunmaktadır. Koruyucu bir tedbir kararı verilmesi için, şiddetin uygulandığı veya uygulanma ihtimali bulunduğu hususunda herhangi bir delil veya belge aranmamaktadır.
Boşanma Davasında Konut Tahsisi Talebi
Boşanma davası açılması ile mahkemeden aile konutunun davacı veya davalı kadın ile müşterek çocuklara tahsisi talep edilebilir. Mahkemeler konut tahsisi taleplerinde, taşınmazın kime ait olduğu, herhangi bir kira ilişkisinin var olup olmadığına bakılmaksızın karar verilmektedir.
Boşanma davasının devamı sırasında verilen konut tahsisi kararının hukuki dayanağı Türk Medeni Kanunu’nun 169. Maddesidir.
Boşanma Davası Devam Ederken Başkasıyla İlişki Yaşanabilir Mi?
Türk Medeni Kanun’un 185. ve devamı maddeleri uyarınca “…eşler birlikte yaşamak…ve birbirlerine sadık kalmak zorundadırlar.” Bu maddeye göre eşler evlilik birliğinin devamı süresince, yani boşanma davasının kesinleşmesine kadar birbirlerine sadık kalmak zorundadırlar.
Karı-koca arasında boşanma davası devam ederken herhangi bir aldatma vakıası yaşanırsa veya taraflardan biri sadakat yükümlülüğüne aykırı hareketlerde bulunurlar ise sorumlulukları doğacak ve ayrı, yeni bir dava açılması ve önceki dava ile birleştirilmesiyle boşanma davasında kusur oranları belirlenirken aldatma(zina) veya sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış hususuna önem verilecektir.
Boşanma Davasıyla Birlikte Mal Paylaşım Davası Açılabilir Mi ?
Boşanmada ile mal paylaşımı davası açılıp açılmayacağı sorusu son günlerde oldukça sorulmaktadır. Boşanmada mal paylaşımı, Evlilik birliğinin mahkeme kararıyla sona erdirilmesinden sonra ya da boşanma davası devam ederken kural olarak evlilik içinde edinilen malların (menkul, gayrimenkul vb.) eşit olarak paylaşılması esasına dayanır.
Mal paylaşımı hususu velayet, nafaka, tazminat gibi boşanmanın feri niteliğinde yer alan unsurlar arasında sayılmamakla beraber boşanmanın mühim sonuçlarından biridir. Mal paylaşımı davasında karar verilmesinin ön koşulu mal rejiminin sona ermesidir. Mal rejimi boşanma davasının ikame edilmesiyle birlikte sonra erer.
Mal paylaşımı davası, boşanma davası ile birlikte aynı dava içerisinde açılamaz. Açılır ise mahkeme mal paylaşım davasını tefrik ederek başka bir esasa kaydeder ve mal paylaşım davası ayrı bir dava olarak görülmeye devam eder.
Boşanma Davamda Hangi Delilleri Kullanılabilirim?
Açılmış veyahut açılacak bir boşanma dava dosyasında, davanın mahiyeti gereği Whatsapp, Facebook, Instagram, Tango vb. uygulamalara ilişkin mesajlaşma kayıtları, otel giriş çıkış kayıtları, fotoğraf ve video kayıtları, fatura, SMS mesajları, GSM operatör kayıtları, kredi kartı ekstreleri, tarafların edindiği kamera görüntüleri, mektup, fax gibi karşı tarafın kusurunu ispata yarar dokümanlar hukuka uygun olmak şartıyla delil olarak kullanılabilmektedir.
Özellikle çekişmeli boşanma davalarında, karşı yanın evlilik birliği içerisindeki kusurlu davranışlarını ispatta önemli argümanlardan biri tanık beyanıdır. Tanıkların, boşanma sebebinin varlığı olarak iddia edilen hususlara ilişkin şahitliği, doğrudan görgüye dayalı veya taraflardan birinin kendisiyle paylaştığı hususlarda olmalı, tanık olayları tabiri caizse bir güvenlik kamerası görüntüsüymüş gibi anlatmalıdır.
Boşandıktan Sonra Hemen Evlenebilir Miyim?
Boşanma davası kesinleştikten sonra erkek eş için yeniden evlenmenin önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Yani boşanma davasından sonra erkek hemen evlenebilir. Ancak maalesef kadın için aynı durum söz konusu değildir.
Kadınlar İçin İddet Müddeti (Bekleme Süresi) Nedir?
Karı ve kocanın boşanmanın kesinleşmesinden önce cinsel ilişkiye girmiş olmaları ihtimalini göz önünde bulundurarak doğacak bebeğin babasının belirlenmesinde ortaya çıkacak karışıklıkları engelleme amacıyla kanun koyucunun koyduğu bir şart kadınlar için iddet yani bekleme müddetidir. Maksimum gebelik süresi olarak belirlenen 300 süre içerisinde doğacak bebeğin babasının boşanan koca olacağına dayanan, hukukumuzda babalık karinesinden kaynaklanan bu süre, bir evlenme engeli hükmünde olup, kadının bu süre içerisinde evlenmesi halinde evliliğin iptaline sebep olmamaktadır. Kadının hamile olmadığını ispat etmesi veya boşandığı eşiyle tekrar evlenmesi halinde bu iddet müddeti şartı aranmamaktadır.
İddet Müddeti (Kadınlar İçin Bekleme Süresi )Nasıl Kaldırılır?
İddet müddeti için belirlenen bu süre beklenmeden yeni bir evlilik yapılmak isteniyorsa, kadının yetkili aile mahkemesinde iddet müddetinin kaldırılması talepli bir dava açması gerekmektedir. Bu dava ikame edildikten sonra mahkeme kadını hastaneye sevk eder ve hamile olup olmadığını belgeler bir rapor ister. Eğer herhangi bir hamilelik yok ise mahkeme yeni bir evlilik için bu süreyi kaldırır.