Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Nedir?

Son dönemde fizyolojik ve psikolojik olarak kişilerin birçoğunda akıl hastalığı görülmeleri günden güne artmaktadır. Mahkemeye başvuruların %20’lik bir kısmını ise Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma davaları oluşturmaktadır.

Eşlerin akıl hastası olması halinde, aleyhine boşanma davası açılabilir. Davanın açılması sırasında kanunun gerektirdiği unsurların mevcut olup olmadığının tespiti önemlidir. Bir avukattan hukuki destek de alınmalıdır. Unsur eksikliği nedeniyle yıllarca sürebilecek davayı mahkemenin reddetmesi şaşırtıcı olur.

Türk hukuk sistemi eşlerin ayrılığına izin vermemektedir. Evlenme şartlarını yerine getiren kişiler beyanname ile evlenebilirler ancak boşanma zamanı geldiğinde kanunlara uymak zorundadırlar. Sebepler karşılanmazsa boşanma kararı verilemez. Ayrıca, 166/3 maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanmaya izin vermek için eşlerin iradesinin yeterli olduğunu varsaymak da doğru değildir. Burada da evlilik birliğinin temelden sarsıldığına dayanan bir boşanma davası var. Türk Medeni Kanunu’nun ikinci bölümü boşanmayı düzenlemektedir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Türk Medeni Kanunu, akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için yerine getirilmesi gereken şartları özetlemektedir. Tüm bu koşullar yerine getirilmişse, profesyonel bir boşanma avukatına danışılmalıdır. Şartları taşımasanız bile davanız reddedilir ve telafisi mümkün olmayan bir hukuki kayıp meydana gelir.

Aile mahkemeleri, akıl hastalığı içeren boşanma davalarında genel yargı yetkisine sahiptir. Görevlendirilmemiş bir mahkemede açılmışsa dava reddedilir. Boşanma davalarına aile mahkemesi olmayan illerde asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Boşanma davalarına aile mahkemesi gibi asliye hukuk mahkemeleri bakar.

Akıl hastalığı nedeniyle dava açan kişi, boşanma sebebinin bu olduğunu kanıtlamak zorundadır. Davacı boşanma sebebini delillerle ispat edemezse dava reddedilir.

Akıl hastası olmayan eşin dava açma hakkı vardır. Akıl hastası olmakla itham edilen eş yargılama süresince fiilde bulunabilmelidir. Mahkeme, akıl hastası olduğu iddia edilen eşin hukuki ehliyetine re’sen (doğrudan) karar verir. Mahkeme, davalı eşin fiil ehliyetine sahip olup olmadığını belirleyecektir. Bu gibi durumlarda, davalının yasal temsilcisi de dahil edilmelidir. Davalının yasal temsilcisi davayı takip edecektir.

Akıl hastası kişi kendini savunamaz, bu nedenle aile mahkemesi tarafından bir vasi talep edilmelidir. Velinin akıl hastalığının resmi kurum tarafından onaylanmasının ardından atama işlemine başlanır. Aile mahkemesi, kanuni temsilci atanması için sulh ceza mahkemesine başvuruda bulunur. Bu vesayet makamıdır. Aile mahkemesi, atanan yasal temsilci atanana kadar davayı izlemeye devam edecektir.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası Açmanın Şartları Nelerdir?

Türkiye kanunları gereğince akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası açmanın şartları resmi merciler tarafından bildirilmektedir. Bunlara akli melaike yetmezliği ya da sorunları gibi birçok etken dahil edilmektedir.

Eşlerden birinin ruhsal hastalığı nedeniyle evliliğin zorlaşması halinde boşanma davası açılabilir. Ancak mahkeme, hastalığın kalıcı olduğunu teyit eden bir sağlık raporu almak zorundadır.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Evlilik Birlikteliğine Katlanmak Zordur

Aile olmak bir bütün olmayı gerektirdiği gibi Akıl hastalığı nedeniyle evlilik birlikteliğine katlanmak zordur demek hiçte yanlış olmayan görüşlerden birisidir.

Akıl hastalığı, mutlu bir evlilik yaşamayı imkânsız kılabilir. Akıl hastalığı nedeniyle açılmış bir dava tek başına boşanma sebebi değildir. Diğer eş de hastalık nedeniyle evlilik birliğinin mümkün olmadığını ispatlamak zorundadır. Göreceli bir durum, akıl hastası bir kişinin eşi için evlilik birliğinin imkânsız hale geldiği durumdur. Hâkim, davacının evlilik birliğinin kabul edilemez olduğunu iddia edip etmediğine karar verecektir.

Bu durumlar hayatın dayanılmazlığını ve sıradanlığını anlamamıza yardımcı olacaktır. Davalının evli olup olmadığını veya hastalık nedeniyle davacı olan çocukları olup olmadığını tartışacağız. Davacı bu durumu her türlü delille ispat edebilir. Tanık delili de mümkündür.